Balkonum, dünyanıza açılan demir parmakların arasında boşlukta. Ellerim paslı, ellerim kirli. Gözyaşlarımla yıkadığım parmaklarımın zehrine hiçbir panzehir bulunamadı.Henüz keşfedilmemiş anatomimi, ezbere bildiğim kirpiklerimle vücudunuza çizebilirim.Bilenmeyen deryalarda bilinmeyen okyanuslarda güneşe karşı işiyorum. Tüm günahlarım ve sevaplarım semaya yükseliyor.Elzem efsanelerin ağzımızda dolanan küçük şarkılarının serzenişini bağırıyorum. Olur da belki biri duyar diye. Nerde lan benim havlum (utanıyorum) . Şimdi kundaktan çıkmış bir bebekten farkım yok. Evrenin kutsal tinine kulak veren berduşlar, ölümün belirsizliğini çözmüş yaşamaya tutunmuşlardır. Çarpık bedenlerimiz kırılmaya yemin etmiş, çıkık kolun sancısını dindirmişler. Bağır bağıra bilirsen, ağzın kapalı. Güneşi ellerinde tut ve kurtul bu ızdıraptan.
Yorumlar
Yorum Gönder